Ticaret Hukuku

Ticaret Hukuku Nedir?

Ticaret hukuku, kişiler arası ticari ilişkilerden doğan ve ticari işletmeyi ilgilendiren, bunun yanında ticaret şirketlerinin kuruluşu, örgütlenmesi ve çalışmaları ile sona ermelerini, kıymetli evrakın türleri ve kıymetli evraka ilişkin kuralları, özel sigortaların neler oldukları, nasıl işledikleri ve sona ermeleri, deniz ticaret hukuku kurallarını düzenleyen bir hukuk dalıdır.

Ticaret hukuku medeni hukuktan türemiş bir hukuk dalı olup, borçlar kanunumuz adi borç ilişkilerini düzenlediğinden genel nitelikli bir kanun olmakta iken ticaret kanunumuz ticari borçları ve medeni kanun ile borçlar kanununda yer almayan ya da ismen geçen hususlara ilişkin detaylı düzenlemeler yapması nedeniyle özel kanun olmaktadır. Bu çerçevede Ticaret Kanunu, Medeni Kanun’un (ve dolayısıyla Borçlar Kanunu’nun) tamamlayıcısı niteliğinde bir kanundur.

Bu konu ticaret hukukunun temel kaynağını oluşturan 13.01.2011 kabul tarihli, 14.02.2011 Resmî Gazete yayım tarihli, 01.07.2012 yürürlük tarihli ve 6012 Türk Ticaret Kanunu’nun 1. maddesinde de aynen şu şekilde yazmaktadır. “Türk Ticaret Kanunu, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ayrılmaz bir parçasıdır…” Bu ifade de göstermektedir ki ticaret hukuku da medeni hukuk ile iç içe bir hukuk dalıdır.

Bir konu hem Türk Ticaret Kanununda hem de Türk Medeni Kanunu’nda veya Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiş ise bu durumda genel kanun olan Türk Medeni Kanunu Türk Borçlar Kanunu ile Özel kanun olan Türk Ticaret Kanunu çatışmış olacaktır. Bu durumda genel kanun özel kanun çatışması hâlinde özel kanun hükümleri dikkate alınacağından Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanacaktır.

Türk ticaret Kanunu, Türk Medeni Kanunu’nun ayrılmaz bir parçasıdır. Bu nedenle ticaret hukukunun aslî yazılı kaynakları arasında şunlar yer almaktadır:

  • Anayasa
  • Uluslararası Anlaşmalar
  • 6012 sayılı Türk Ticaret Kanunu
  • 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu
  • 6018 sayılı Türk Borçlar Kanunu
  • Ticaret Kanunu’nun uygulanması amacıyla çıkarılan tüzük ve yönetmelikler .

Bir ticari uyuşmazlığa uygulanacak olan hükümler ise şu sıra ile belirlenir:

  • Emredici hükümler
  • Sözleşme hükümleri
  • Türk Ticaret Kanunu ve diğer kanunlarda yer alan emredici nitelikte olmayan ticari hükümler
  • Ticari örf ve âdet
  • Genel hükümler
  • Hakimin hukuk yaratması

1- Ticari İşletme Hukuku: Ticaret hukuku; ticari işletme hukuku, şirket­ler hukuku, deniz ticaret hukuku, kıymetli evrak hukuku ve si­gorta hukuku olmak üzere beş bölümden oluşur. Ticari işletme hukukunda, ticari iş, ticari işletme, tacir kavramları yanında, ticari örf âdet ele alınır. Ti­caret Kanunu’nda yer alan hükümlerle, bir ticari işletmeyi ilgilendiren işlem ve fiillere ilişkin diğer kanunlarda yazılı özel hükümler, ticari hüküm­lerdir. Mahkeme, hakkında ticari bir hüküm bu­lunmayan ticari işlerde, ticari örf ve âdete, bu da yoksa genel hükümlere göre karar verir. Tacir, bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişidir. Esnaf, ekonomik faaliyeti serma­yesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan, geli­ri çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşma­yan, sanat veya ticaretle uğraşan kişidir. Tacir, ti­cari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş­se, uygun bir ücret ve faiz isteyebilir. Ticaret si­cili, ticaret unvanı ve işletme adı, haksız rekabet, ticari defterler, cari hesap sözleşmesi, acente, ti­cari mümessil, ticari vekil, ticari işletme hukuku­nun önemli kavramlarındandır.

2- Şirketler Hukuku: Ticaret Şirketleri hukuku kapsamında ele alınan şirket, iki veya daha fazla kişinin ortak bir ekonomik amaca eriş­mek için emek ve sermayelerini bir araya getir­melerini ifade eder. Ticaret Kanunu’nda, kolektif ile komandit şirket şahıs; anonim, limited ve ser­mayesi paylara bölünmüş komandit şirket ise ser­maye şirketi olarak belirtilmiştir. Şirketler huku­kunda her şirket, kuruluşlarından işleyişlerine, ortaklık yapılarından tasfiyelerine kadar çok ay­rıntılı hükümlerle ayrı ayrı ele alınır.

3- Kıymetli Evrak Hukuku: Kıymetli ev­rak hukukunun temel kavramı olan kıymetli ev­rak öyle senetlerdir ki, bunların içerdikleri hak, senetten ayrı olarak ileri sürülemediği gibi baş­kalarına da devredilemez. Ciro, senette var olan bir hakkın, devir veya rehin edilmesi gibi huku­ki sonuçlar doğuran bir irade beyanıdır. Nama yazılı senet, belli bir kişinin adına yazılı olup da onun emrine kaydını içermeyen ve kanunen de emre yazılı senetlerden sayılmayan kıymetli ev­raktır. Hamiline yazılı senet, senet metninden ve­ya şeklinden, hamili kim ise o kişinin hak sahibi sayılacağı anlaşılan kıymetli evraktır. Kambiyo senetleri (çek, bono, poliçe), kıymetli evrakın en yaygın modelidir.

4- Deniz Ticaret Hukuku: Deniz Ticareti hukukunun ise temel unsurlarından biri gemidir. Ticaret Kanunu’na göre gemi, kendiliğinden hareket etmesi imkânı bulunsun bulunmasın, tahsis edildiği amaç, suda hareket etmesini gerektiren, yüzme özelliği bulunan ve pek küçük olmayan araçtır. Deniz ticaret hukukunda, gemi, kaptan, gemi ala­cakları, çatma, kurtarma, donatanın, gemi adam­larının kusurundan doğan sorumluluk, geminin kimliği, bayrağı, bağlama limanı gibi konular ele alınır. Türk gemileri için, Denizcilik Müsteşarlığı­nın uygun göreceği yerlerde gemi sicili tutulur. Deniz ticaret hukukunun bir diğer düzenleme alanı donatma iştirakidir. Gemisini menfaat sağ­lamak amacıyla suda kullanan gemi malikine do­natan denir.

5- Sigorta Hukuku: Sigorta hukukunda sigorta sözleş­mesi ve çeşitli sigorta tipleri incelenir. Sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, ki­şinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğ­ratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâ­linde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatların­da gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yü­kümlendiği sözleşmedir. Reasürans, sigortacının, sigorta ettiği menfaati, dilediği şartlarla, tekrar si­gorta ettirmesine denir.